Bildiğiniz gibi 30 Ekim’de Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer görevden alındı ve yerine kayyum olarak Can Aksoy atandı. Atanmasının ardından yaklaşık olarak 7 ay geçti. Ne acı ki Esenyurt’ta bitmek tükenmek bilmeyen sorunlar büyüdü büyüdü koca bir dağ oldu.
Sayın Aksoy gelir gelmez ekibi belirledi. Çalışma arkadaşlarını Esenyurt Belediyesinden değil ilçe dışından hatta Belediye müdürlerinin bazılarının İstanbul dışından getirince işler iyice karıştı
Esenyurt dışından gelen idareci seni niye rahatsız ediyor derseniz. Gelen arkadaşlar bölgeyi öğrenene kadar sandık önümüze gelir ve bunlarda pılısını pırtısını toplar gider. O yüzden kadronun ilçe sınırlarından olması önemlidir. Sonuç ne olur olsun, olan yine Esenyurt’a olur. Bomboş geçen süreç içerisinde sorunlar büyür bizde bu sorunlarla boğuşmak zorunda kalırız. İradenin de kestiremediği mevzu budur aslında.
BU İLÇE HİÇ BU KADAR KÖTÜ YÖNETİLMEMİŞTİ
Halkla hiçbir bağı olmayan yönetim için söylenecek çok şey var, ama tek söyleyebileceğim şey, bu ilçe tarihinde hiç bu kadar kötü yönetilmemişti. Esenyurt’a yıllar önce yine bir kayyum atanmıştı. Ancak o zaman bile yerel yönetimle halk böyle kopuk değildi. Vatandaş belediyeye gittiğinde karşısında muhatap olacağı bir idareci buluyordu. Şimdi ise, durumlar ne yazık ki hiç öyle değil. Kimse kimseyi tanımıyor. Esenyurt’lular kimsenin umrunda değil. Daha da fenası Esenyurt kimsenin umrunda değil.
BU BİR LUTÜF DEĞİLDİR
İlçede birçok cadde ve sokakta yollar çökmüş, çöpler geç alınması nedeniyle etrafa da muhteşem bir koku yayılıyor. Bunlar bir belediyenin yapması gereken asli görevleridir. Nasıl evimizi süpürmek zorunda isek, belediyenin bunları yapma zorunluluğu var. Bu bir lütuf değildir. Vatandaşa dokunan sosyal hizmet, sosyal projelerin üretilmediği bir ilçe haline dönüştü. Yapılan programlara Esenyurt’luların doğru dürüst ilgisinin olmadığı da açıkça ortadadır.
BOZKURT’UN KURDELELERİNİ KESMEKLE OLMAZ
Geçmiş dönemde Kemal Deniz Bozkurt’un başlattığı ve çoğunu da bitirdiği işlerin kurdelelerinin kesiliyor olması bu ilçede taş üstüne taş koymadığınızın açıkça göstergesidir. Bu durum Esenyurt’u iyi bilenler için pek bir anlam da ifade etmiyor.
Ramazan ayı hepimizin maneviyatının yüksek olduğu bir Ay’dır. İnsanlar bu kutsal ayda hayır işleri yaparlar. Belediye yönetimi de bu ay içerisinde çok hayırlı bir iş yaptığını zannetti. Birçok insanı işten attı. Bununla yetinmeyen idare işten attıkları insanlarının üzerine kara bir leke sürdü. Öyle ki açıklamalarını okuduğumuzda ağzımız açık kaldı. İşten çıkarılan personellerinin terörist, hırsız, arsız hatta uğursuz olduklarını iddia ettiler. Üstelik yapılan bu basın açıklamasını AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban onayladı ve o da bu açıklamaya destek verdi. Burada bir parantez açmak istiyorum. Sayın Çoban ve yönetimi öyle sanıyorum Esenyurt’lulardan oluşan bir kadroya sahip. Yaptığınız o açıklamadaki insanlardan yarın oy isteyeceksiniz. Sayın Çoban siz bu insanlardan yarın nasıl oy isteyeceksiniz. Unutmayın su gider kum kalır. Naçizane tavsiyem bu düşünceyle hareket edin. Aynı pazarcı esnafına verdiğiniz destek gibi olsun açıklamalarınız.
GÜVENLİK SORUŞTURMALARINI KİM YAPTI?
Gelelim Esenyurt Belediyesi’ne bu işe aldığınız kişilerin Güvenlik soruşturmasını kim yaptı. Madem bunların bu suçları vardı. Niye bunca zaman orada görev yaptırdınız? Ortada bu kadar şaibeli bir durum var ise; halen daha bu insanlar neden dışarıda geziyor. O zaman bu insanların cezaevinde olması gerekmez mi? Bakınız, bu açıklama ile bu insanların iş imkânlarının kısıtlanacağını bilerek yaptınız? Yoksa bunları düşünmeden mi hareket ettiniz açıkçası çok merak ediyorum.
Bunları sorabileceğim bir muhatap olmadığı için yani bir basın birimi yâda bunlardan sorumlu başkan yardımcısı olup olmadığı ya da kendilerini tanımadığımız için buradan yazmak durumda kalıyoruz. 7 aydır yetkili kim ise; hiçbir meslek mensubunu arayıp bilgilendirdiğini duymadım.
Gelelim bambaşka bir konuya; bildiğiniz gibi haber sitemizde geçtiğimiz hafta Esenyurt Belediyesinin bir ihalesinde yaşananları sizlere duyurmuştuk. Konuyu hatırlayalım;
‘ESENYURT’TA AZ VEREN CANDAN ÇOK VEREN MALDAN İHALESİ!
Esenyurt Belediyesi Basın ve Yayın Müdürlüğü, “Duyuru Tanıtım ile Belediyenin Her Türlü Basılı Görsel Materyallerinin Alımı İşi” için çıkılan ihalede maliyeti yüksek veren firma işi almış. Neredeyse yarısı kadar düşük maliyet veren firma ise ihalede devre dışı bırakılmış’ haberini hatırlarsınız.
KAMUOYUNDA AKSOY’UN DEĞİL, ULUTAŞ’IN ADI GEÇİYOR
Her fırsatta hemen açıklama yapan Esenyurt Belediyesi bu konuda tek bir açıklaması olmayışı da çok ilginç. Çerçeveyi biraz daha açalım. Bu ihalede adı geçen Başkan Yardımcısı Yusuf Ulutaş? Kendisini tanımamakla birlikte şunun altını çizmekte fayda görüyorum. Kayyum yönetimi göreve başladığında ilk gelen memur başkan yardımcısı idi. Ve 7 aydır Esenyurt’luların tek konuştuğu hatta ve hatta Belediye Başkan vekili Can Aksoy’dan çok daha fazla adı geçen isim Sayın Ulutaş’tır. Öyle ki kamuoyunu rahatsız eden ne varsa ihaleler, işten çıkartmalar, yapılan mobingler, vatandaşın işlerinin aksaması, belediye hizmetlerinin aksatılması bunların hepsinde tek bir isim konuşuluyor!! Başkan Yardımcısı Yusuf Ulutaş
PEKİ NEDEN?