DOLAR 40,7086 0.17%
EURO 47,4348 -0.19%
ALTIN 4.436,090,26
BITCOIN 48323061.8352%
İstanbul
28°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

KEMAL AYGÜN GAZETECİLERİ SEBEPSİZ YERE TOPLADI!

KEMAL AYGÜN GAZETECİLERİ SEBEPSİZ YERE TOPLADI!

Saadet Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Kemal Aygün, ilçede görev yapan basın mensupları ile ilçe başkanlığında akşam yemeğinde bir araya geldi.

ABONE OL
9 Ağustos 2025 21:52
KEMAL AYGÜN GAZETECİLERİ SEBEPSİZ YERE TOPLADI!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İlçe yönetiminin de katıldığı programda, gazetecileri sebepsiz olarak davet ettiğini belirten başkan Kemal Aygün, toplantının amacının herhangi özel bir nedenle olmadığını sohbet, muhabbet ve fikir alış verişi temelli olduğunu söyledi.

Toplum olarak değerlerimizden uzaklaştık. Siyasetçi konuşmuyor gazeteciler sormuyor

Yemek ikramı sonrasında, davetlerine icabet eden gazetecilere teşekkür eden Saadet Partisi İlçe Başkanı Kemal Aygün; ‘’ Bugün sizleri davet etmemizin özel bir nedeni yok. Sebepsiz olarak sizlerle bir araya gelmek istedik. Sebep şu aslında, bizim toplum olarak değerlerimizden uzaklaştığımızı, bir araya gelip aynı masada buluşma ve nasıl daha iyi bir toplum temeli inşa ederiz diye, konuşabilme olgumuzu yitirdiğimiz için böyle bir görüşme tertip ettik. Temel inşa etmek dediğimiz şey, bir araya gelebilmek, oturabilmek, konuşabilmek, muhabbet edebilmek ve karşılıklı birbirimizin düşüncelerini tartmak ve onlar üzerinde daha sonra düşünmektir. Bizim bu toplumu yeniden inşa edecek bir yapıyı oluşturmamız gerekiyor. Her geçen gün, her geçen yıl kendi öz benliğimizden uzaklaşır bir hale geldik. Siyasetçiler tokalaşmıyor, gazeteciler bir araya gelmiyor. Her anlamda kutuplaştırılmış bir Türkiye oluşturulmuş. Yani Kürtçülük, Türkçülük kavramları, millet ittifakı ve zillet ittifakı söylemleri ile biz toplum olarak farkındayız ya da değiliz. Toplumumuz çok ciddi bir gerilimin içerisinedir. Yarın olağanüstü bir hal meydana geldiğinde, Esenyurt’u kim nasıl kontrol edecek. Yani burada 20 tane siyasi parti başkanı varsa, bunlar oturamıyorsa, konuşamıyorsa, selam veremiyorsa, çay içemiyorsa böyle bizim gibi sebepsiz oturup birlikte yemek yiyemiyorsa bu çok önemlidir. Yani siz gazeteciler şunu diyebilirsiniz. Sebepsiz yere Saadet Partisi bizi yemek yemeye davet etti. Hiçbir beklentisi yok. Sadece oturup sohbet edelim diye, aynı ilçede yaşıyoruz. Birbirimizi görelim ve siyasiler ile gazetecileri birbirinden ayıramayız. Fakat bir araya gelemiyoruz. Biz bunu aşmak için, bunun belki de öncülüğünü yapmak için sizleri bu akşam sebepsiz buraya davet ettik. Ve bunlara devam edeceğiz. Yarın diğer ilçe başkanları ile kahvaltıda buluşacağız. Saadet Partisi Türkiye’de ve Esenyurt’ta yeni dönemde farklı bir çizgide gidecek, farklı söylemler, farklı eylemleri olacak. Önceliğimiz kim olursa olsun fark etmeden, biz aynı masanın etrafında oturup konuşabilecek bir Esenyurt inşa etmek istiyoruz. Buna gücümüz yeter ya da yetmez ama biz bunu yapmaya devam edeceğiz. Her şeyi siyasetçilerden bekliyorsunuz. Siz de sormuyorsunuz. Siyasetçi konuşmuyor, gazeteci sormuyor. Bizim konuşmadığımız yerde sizler soracaksınız. Sizin sormadığınız yerde de biz size şu konular hakkında konuşmak istiyoruz demeliyiz. En nihayetinde birbirine selam verebilen, tokalaşabilen, oturup çay içebilen, yemek yiyebilen bir Esenyurt görmek istiyoruz. Bütün mesele bundan ibarettir. Ve bunu yaptığınızda bu küçük hamleyi yaptığınızda, ondan sonra her şeyin daha farklı şekillendiğini, daha güzel olduğunu hep beraber göreceğiz’’ dedi.

Programa katılan gazeteciler Esenyurt’ta Kayyum, barış süreci, siyasi partiler ve STK’lar, Esenyurt Üniversitesi’nin adının değiştirilerek başka bir ilçeye taşınmasına ilişkin sorularına İlçe Başkanı Kemal Aygün cevap verdi.

‘’Esenyurt Hormonlu büyümüş ve içinden çıkılamaz hale gelmiştir’’

Aygün, ‘’Esenyurt organik büyütüldü. Bir anda bitti, yaptık gitti. Bugün Esenyurt’ta içinden çıkılmaz bir hayat sürülüyorsa, bunların sebepleri işte bu hormonlu büyümenin getirdiği meselelerdir. Bir şeyin temelini sağlam yapmak lazım. Temelini yapmadan bir şehri inşa ettiniz ve bugün gelinen durum hormonlu büyüyen ve içinden çıkılamaz bir hale gelmiş durumdadır. Yani biz yapalım nasılsa kanuna uydururuz bunu mantığıyla yapılan işlerin neticesidir. Üniversite hakkında çok fazla vakıf değilim. Fakat bilinen bir gerçek var. Burası hormonlu büyütüldü ve olmaması gereken bir ilçe haline maalesef getirildi. Bu üniversite şimdi gördüğümüz, yarın hangi sorunlarla karşılaşacağız ve üstesinden nasıl geleceğiz.

 ‘’Çok uzun soluklu bir şey olmayacağını düşünüyorum’’

‘’Barış süreci ile alakalı, hiçbir barış kötü bir şey değil, çok kıymetli ve çok önemlidir. Ancak süreç ile ilgili daha yeni siyasi partiler bilgilendiriliyor. Komisyonlar oluşturularak çalışmaya başlandı. Ancak süreç bugüne kadar bir bilinmezlik halinde buraya kadar geldi. Bundan sonra bu süreç bize ne getirecek. Kendi kanaatim bu sürecin çok gerçekçi olmadığını düşünüyorum. Çokta uzun soluklu bir şey olmayacağını düşünüyorum. Bu süreci konuşurken, büyük Ortadoğu projesini konuşmadan, anlamadan, anlatmadan meseleyi doğru analiz etmemiz çok mümkün değildir. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, bizim Fırat Nehri’nin diğer tarafında kalan kısımları İsrail kendine bir toprak yapmak istiyor. Orada kuracağı büyük devletin sınırlarını buradan çiziyor. Şimdi bu çizilen haritalar her yerde yayınlanırken, her kesin gözüne sokulurken, İsrail dediğimiz bir avuç insan Ortadoğu’nun bütün ülkelerine pervasızca tehdit ettiği, saldırdığı, savaş açtığı çoluk, çocuk, kadın, yaşlı demeden yok ettiği bir ortamda bunu göz ardı etmek ve görmezden gelmek çok akılcı bir şey olmaz diye düşünüyorum. Temennimiz bu barış sürecinin, iyi ve güzel bir şekilde neticelenmesi, umuyoruz bunun arkasında siyasi hesaplar olmaz’’

‘’Esenyurt’un hayatından 10 yıl silindi, çalındı’’

‘’Kayyum meselesi ile ilgili ise biz en başından beri hiçbir şekilde Kayyumu kabul etmiyoruz. Kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Kayyum kamu görevlisi biri olarak düşünürsek, risk almak istemez, problemli işlerin içine girmek istemez. Eli yüzü düğün sorunsuz işler yapalım burada, Esenyurt’un hayati önem taşıyan işleri de sonraki yönetime kalsın zihniyetinde olduğunu düşünüyorum. Umuyorum oda yakın zamanda görevini asıl sahibine devreder. Kim olur bilemem ama vekil le bir iş olmaz. Benim sürekli söylediğim şey Esenyurt’un 5 yılı kayboldu. Gelecek 5 yılda nu kaybolan 5 yılı toplamak için kaybolacak. Yani Esenyurt’un hayatında bir 10 yıl silinmiş çalınmış oldu diye düşünebiliriz’’

‘‘Bu ilçede Necmi Kadıoğlu’ndan, Kemal Deniz Bozkurt’tan başka siyasetçi yok mu’’?

‘’Esenyurt’ta başka bir konu da bazı kesimler belli taraflara yaslanmış, sırtını yaslamış. Siyaseten bir şeyler elde etmek isteyen, elde etmiş ya da elde etme umudu olan insanlardan oluşuyor. Şimdi bizim buna karşı bir cephe oluşturmamız gerekiyor. Bu saatten sonra o insanları karşımıza alıp o düşüncesinden vazgeçirmemiz çok mümkün değil. Fakat bizim onların yerine yeni insanlar yetiştirmemiz mümkün. Buna atlamadan, dikkate almalıyız. Bu toplumun içinden birileri çıkıp şunu diyebilir. Bizim bu toplumu iyileştirmemiz mümkün. Fakat birilerinin bir şeye niyet edip, o doğrultuda istikrarlı gitmesi gerekir. Bizim Esenyurt’ta bunu yapmamız gerekiyor. Yani bu ilçede, Esenyurt’ta siyasette tanınmış insanları koyun bir kenara, bir sınır çizelim diğer tarafında kalsın bu insanlar. Yani örnek Necmi Kadıoğlu’ndan, Kemal Deniz Bozkurt’tan başka siyasetçi Esenyurt’ta yok mudur?  Yâda bir seçim olduğu zaman niye biz AK Parti ile CHP arasında sıkıştırılalım. Niye yani? Yani bunların bulup getirdikleri inanları özel eğitimli, gökten zembille mi indiriyorlar. Ama bizim bu sınırı, bugün belki de Esenyurt’ta siyaset yapan diğer küçük siyasi partiler, gazetecileri, kanaat önderleri, aklını kiraya vermemiş, kalbine dünya metası oturmamış insanları alın ve bu insanlar arasında bir çizgi çekip bir şeyler konuşmak lazım. Bizde tam olarak işin burası ile ilgileniyoruz. Öbür tarafı ile ilgilenmiyoruz. Oradakilerin hepsi istisnasız bozuk. Hepsi bozuk. Ama bu tarafta da bir o kadar yeni malzeme var. Bu malzemeyi bulup ortaya çıkarmakta hepimizin görevidir. Eğer gerçekten Esenyurt diye bir derdimiz varsa ya da insanca yaşamak, insanca komşu olmak gibi derdimiz, niyetimi varsa samimiyetle oturacağız. Siyaseten değil, samimiyetle oturup sorunları, problemleri konuşacağız. Bunları çözmek için bişeyler yapalım. Eğer bunu yapabilirsek hep beraber, işte o tarafta ki o bozuk abiler gelip bu tarafta ki düzgün insanlarla iş birliği yapmak isteyecekler. Bu mücadele çok kıymetlidir. Bundan vazgeçmemeliyiz. Biz 25 yıldır bu niyetle, bu azimle, bu gayretle siyaseti yapıyoruz. Bizim hedeflerimiz belli, yeni ve yaşanabilir bir dünya ve böyle toplum olmaktır’’ dedi.

 

 

  

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.